Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin akıllara ziyan münasebetlerle vermiş olduğu 2003/4048 Esas 2004/2528 sayılı kararlarından yola çıkılarak, 8 Mart 2012 tarihinde TBMM'de oy birliği ile kabul edilen 6284 Sayılı Madde, 8(3)/a (ve İstanbul Sözleşmesi, madde 30, 3.fıkra) da yer alan; "Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz.", halk dilindeki şekliyle; "Kadın'ın beyanı esastır." ucubesi, bilindiği üzere bir çok iftira ve sui istimallere, bir çok hukuksuz kararlara, bir o kadarda ailelerin dağılmasına ve çocuklarımızın ailesiz kalmasına yol açmış ve açmaya devam etmektedir. İçerik ve uygulama bakımından, hem Dinimizin, hem toplum kültürümüzün ve hem de "5237 sayılı TCK’nın" “Adalet ve kanun önünde eşitlik” ilkeleri ile taban tabana zıt olması yanında, suistimali yaygın olan bu ve benzeri kararlarda neden ısrar edilmekte ve sebebiyet verdiği adaletsizlikler ile mağduriyetlere neden ve hangi daha mühim amaçlarla göz yumulmaktadır. Toplum olarak birlikte yaşayacaksak, felah ve refaha kavuşacak isek, yabancı din ve kültürlerin dayatmalarından ve tesir alanlarından kurtulmalı, Milli yaşam dinamiklerimiz olan dinimiz, örf-adetlerimiz, kültürümüz ve tarihimizle barışmalı, kanun ve siyasetlerimizde bu esasları referans almalıyız. Bunun aksi yollar, çıkmaz sokaklardan ibarettirler.. Bu gerekçelerle, değerlerimizle bağdaşmayan 6284 Sayılı Madde, 8(3)/a emsali düzenlemelerin doğru düzenlemelerle değiştirilmesini yetkililerimizden rica ediyoruz...

Marifet Derneği Hocalarından

M. İsa Akyazılı (Dertlioğlu) Hocaefendi

Kaynak: Marifet Derneği